KATEGORİLER
Tek Adress
Gizlikamera
Spor ve futbol
Magazin
Sinema ve Filmler
Video klipler
Müzik Videoları
Bikini Moda
Para Kazan
Müzik
Teknoloji
Magazin
MAGAZİN
Karadağlı Hülya'ya özendi ama
Serengilin hücre anıları
Ölmeden önce ne yapmalı
Türk Viagrası
Plajda ne yapılmaz.
SPOR
Roberto Carlos'un hedefi
Takımların transfer dosyası
Fransada üzücü kaza
Arjantinlilerin havuz keyfi
Avrupanın en büyüğü Milan
SİNEMA
Zor Ölüm
Üç gün içinde öleceksin
Aşk Manzaraları
Kuzuların sessizliği
Maskelibeşler Irak
TEKNOLOJİ
AB’den iklim değişikliği için yeni strateji
Denizaltı Restorant
Geleceğin Kredi Kartı
<$Bl4 Temmuz 2007 Çarşamba>
<$BlÇOCUKLAR NASIL BESLENMELİ

<$Bl

Çocuklarda normal büyüme ve gelişmenin izlenmesi, normalden sapmaların tespiti yoluyla hastalıkların belirlenmesi ve önlenmesi için gereklidir. Sağlıklı çocuk takibinde düzenli olarak boy, ağırlık ve baş çevresi ölçümleri yapılmalıdır.

Her şeyden çok sevdiğiniz bebeğinizin büyümesi, gelişmesi ve sağlıklı bir yaşam sürmesi şüphesiz ona sağlayacağınız imkanlarla mümkündür. Düzenli olarak doktora götürmek, kilosunu ve boyunu ölçtürmek, aşılatmak ve uygun besinlerle beslemek suretiyle iyi gelişmesini ve sağlıklı kalmasını sağlayabilirsiniz. Belirli bir çocukta saptanan değerler normal sınırlar içinde olsa bile, zaman içinde çocuğun kendine özgü büyüme grafiğinden sapmalar olabilir.

"Çocukluk Çağında Beslenme" adını verdiğim bu kılavuzda, doğduğu andan itibaren 5 yaşına gelinceye dek çocuğunuzun büyüme gelişmesindeki önemli aşamaları esas alarak, beslenme konusunda yol göstermeyi amaçladım. Her şey çocuklarımızın sağlığı için ..

ÇOCUKLUK DÖNEMLERİNE GÖRE BESLENME

0 - 4 Aylık Bebeğin Beslenmesi
4 - 9 Aylık Bebeğin Beslenmesi
9 - 12 Aylık Bebeğin Beslenmesi
1 - 5 Yaş Çocuk Beslenmesi

0 - 4 AYLIK BEBEĞİN BESLENMESİ:

Anne sütü mükemmel besin içeriği ile kolay hazmedilir, etkili bir biçimde kullanılır. Bebeğinizi hastalıklardan korur, mamalarla beslenmeden daha ucuza mal olur. Bunun ötesinde emzirmek suretiyle, anne bebek bağının kurulması kolaylaşır, yeni bir gebeliğin gecikmesi ve annenin sağlıklı kalması mümkün olur.

Doğumdan sonraki ilk 4 ayda yalnızca anne sütüyle beslenen bebekler ishal ve zatürree gibi bulaşıcı hastalıklara, alerjik rahatsızlıklara daha az yakalanırlar, daha sağlıklı büyürler. Bu nedenle;

İlk 4 ay bebeğinizi tek başına anne sütüyle besleyiniz. Bu aylarda anne sütüyle birlikte verilen ek besinler bebeğin anne sütünden yeterince yararlanmasını engeller.

Bebeğinizin yalnızca anne sütüyle beslendiği bu dönemde, su kaybına yol açan hastalık halleri dışında ilave su gereksinimi yoktur! Eğer ishal gibi mutlaka su verilmesi gereken bir durum söz konusuysa kaynatılmış su veriniz.

İlk günlerde gelen anne sütü çok besleyicidir. Bebeğinizi istedikçe ve sık sık emzirerek bu sütten yararlanmasını sağlayınız. Anne sütünün artmasını sağlamak için sık emzirme birinci koşuldur. Bebeğinizin emmediği durumlarda, göğsünüzde süt birikimi söz konusu olduğunda tırle adı verilen pompalarla boşaltma işlemi yapabilirsiniz. Bu pompalar hemen her eczaneden kolaylıkla temin edilebilmektedir.

Tüm annelerin sütü yararlıdır. Başlangıçta oldukça koyu olan sütünüz zamanla sulu bir hal alır; bu, anne sütünün genel özelliğidir ve tamamen doğal bir durumdur. Benim sütüm bebeğime yaramıyor gibi sözlerin hiçbir anlamı yoktur. Çünkü her annenin sütü kendi bebeği için özeldir.

Bebeğiniz her beslenmeden sonra az miktarda kaka yapabilir, bu durum bazen yanlışlıkla ishal olarak değerlendirilir. Oysaki altın sarısı renkte, kötü kokmayan, sulu, günde 7 - 8 kereye kadar olabilen bu dışkı tamamen normaldir. Yine aynı özellikleri taşıyan ama 3 günde bir bol miktarda yapılan kaka da normal kabul edilir. Ancak dışkı çok sert ise nedeni araştırılmalıdır.

Göğüs uçlarında meydana gelen çatlaklar genel kanının aksine, temizlikteki yetersizlikten değil, uygun emzirme pozisyonunun ve tekniğinin sağlanamamasından ileri gelir. Bebek, memenin sadece ucunu değil renkli kısmın önemli bir bölümünü bir ağız dolusu almalı, çene ucu meme cildine temas eder vaziyette ve alt dudak dışa kıvrılmış olmalıdır. Bu şekilde bebeğin yanaklarında şişlik oluşur ve yutkunarak annesinin sütünü aldığı kolayca fark edilir. Eğer çatlak meydana gelmişse doğru pozisyonda ve uygun emzirme tekniğiyle sorun kısa sürede halledilir. Beslenme sonrası bir miktar anne sütünün çatlak bölgelere sürülerek kurutulmasının yararlı olduğu düşünülmektedir.

Emziren anneler her zaman bol ve pamukludan yapılma sutyen giymelidirler.

Bebeklere ilk yaşın sonuna kadar kaynatılmamış su verilmemesi tavsiye edilir.

Bebeklerini emziren annelerin iyi beslenmesi anne bebek sağlığı açısından çok önemlidir. Bu nedenle annelerin; günde 2 litre (10 su bardağı) kadar sulu gıdalar (su, süt, az şekerli limonata, komposto çorbalar, vb.) almaları önerilir.

4 - 9 AYLIK BEBEK BESLENMESİ

Yalnız anne sütüyle beslenen bebeklerde ek gıdalara dördüncü aydan sonra başlanır. 4-6 ay arasında anne sütüyle yeterli büyüme gelişme sağlanıyorsa sadece anne sütüyle beslemeye devam edilir, bu durumda ek gıdalara altıncı aydan sonra başlanır.

Bu dönemde çocuğunuza verdiğiniz ek gıdalar anne sütünün tamamlayıcısıdır.

Ek Gıdalar:

Çocuğun ayına uygun büyüme ve gelişme sürecini destekleyen, değişik tatlarla tanışmak suretiyle sonraki aylarda kolay yeme alışkanlığı kazandıran, besleyici değeri yüksek ama allerji yapma niteliği az olan besinlerdir. Meyve suyu veya meyve püresi, sebze çorbası veya sebze püresi, muhallebi, yoğurt, peynir, reçel, bisküvi, ekmek, yumurta bebek beslenmesinde önde gelen ek gıdalardır.

Ek gıdaları kaşık ya da bardakla veriniz.

Yeni deneyeceğiniz yiyecekleri çocuk açken alışık olduğu yiyeceklerden önce veriniz. Miktarı daima azdan başlayarak arttırınız.

Yeni gıdaların allerji yapıp yapmadığına dikkat ediniz. Bu nedenle aynı gün içinde birden fazla yeni besin denemeyiniz. Şüpheli bir gıdayı kestiğinizde belirtilerin geçip geçmediğini kontrol ediniz. Bir iki gün sonra yeniden deneyiniz.

Bebeğinizin hoşlanmadığı önemli yiyecekleri zaman zaman yeniden deneyiniz.

Meyve Suyu:

Elma ve şeftali gibi meyvelerin suları taze olarak 1-2 tatlı kaşığı miktarından başlanarak verilir ve yavaş yavaş arttırılır. Portakal ve mandalina suyunun daha ileri aylarda verilmesi uygun olur.

Sebze Çorbası:

Meyve suyuna başlandıktan iki hafta kadar sonra öğle öğününde verilmek üzere patates, havuç, pirinç ve taze sebzelerden günlük olarak hazırlanır. Bir iki tatlı kaşığından başlanarak yavaş yavaş arttırılır. Dört haftalık bir süre içinde tam sebze püresine geçilir.

1. Hafta (sebze çorbası): 3-4 su bardağı su, 2 orta boy havuç, 1 orta boy patates 45 dakika kapaklı kapta pişirilir. Tel süzgeçle hiç ezmeden suyu bir başka kaba alınır. Bir çay kaşığı irmik ilavesiyle tekrar 5-10 dakika pişirilir. Sıvı miktarı 200 gram olacak şekilde ayarlanır.

2. Hafta (basit sebze püresi): Aynı şekilde pişirilir. Havuç ve patatesler tel süzgeçten tamamen ezilerek püre olarak geçirilir. Bu pürenin içine yine irmik katılarak mamanın hazırlanması tamamlanır.

3. Hafta (karışık sebze püresi): Havuç ve patatesin yanına 1 çay kaşığı pirinç ve her gün bir yenisi ilave edilmek üzere mevsimlik sebzeler eklenir. Örneğin ilk gün 3-4 yaprak maydanoz, ertesi gün maydanoz ve bir kaç yaprak ıspanak, sonraki gün ilaveten dörtte bir enginar, daha sonra dörtte bir domates gibi .. Tel süzgeçten ya da blenderden geçirilerek elde edilen püreye yine bir çay kaşığı irmik eklenerek 5 dakika daha pişirilir.

4. Hafta (tam sebze püresi): Ayrıntılarıyla anlattığım şekilde hazırlanan püreye 1 çay kaşığı zeytin yağı veya pastörize tereyağı katılır.

Altıncı aydan itibaren sebze çorbası ya da püresine 1 yemek kaşığı kıyma (3 kez çekilmiş yağsız sinirsiz dana) eklenmelidir.

Muhallebi:

Sebze püresinden 1-2 hafta kadar sonra genellikle 5. aydan itibaren akşam (gece değil) öğünü olarak verilir. 1 su bardağı süt, bir tatlı kaşığı pirinç unu, 1 tatlı kaşığı toz şekerle yapılır. Soğuk sütün bir kısmıyla pirinç unu iyice ezilir, kalan süt eklenir karıştırılarak pişirilir. Ateşten indirmeye yakın şeker eklenir. İlk günlerde süt sulandırılabilir.

Yoğurt:

Süt kaynatılır, elin dayanabileceği sıcaklığa kadar soğutulur. 1 litre süt içine bir çorba kaşığı yoğurt 1-2 kaşık sütle sulandırılarak eklenir, yavaşça karıştırılır. Hareket ettirmeksizin sıcaklığını koruyabilecek şekilde 3-4 saat bekletilir. Bir kase kadar ikindi öğünü olarak verilir.

Kahvaltı:

Çocuk altı ya da yedi ayını bitirdikten, sebze püresi, muhallebi, yoğurt gibi gıdalara iyice alıştıktan sonra kahvaltılara başlanır. Süt, beyaz peynir, reçel, pekmez, ekmek veya bebe bisküvisi başlıca malzemelerdir. Tuzu alınmış bir parça beyaz peynir ve reçel sütle ezilir. Karışıma ekmek içi katılır. Bu amaçla 3-4 bebe bisküvisi kullanılabilir. Kahvaltıya önce 1-2 tatlı kaşığı olarak başlanır, miktarı giderek arttırılır. Bal allerji yapma olasılığı nedeniyle bir yaşından önce tercih edilmez. İstenirse 1 çay kaşığı yağ eklenebilir. Bir süre sonra peynir, reçel, yağ ve ekmek sütten ayrı olarak verilebilir.

Yumurta:

Katı olarak pişirilmiş yumurtanın sarısı 1 çay kaşığı miktarından başlanıp giderek arttırılmak suretiyle kahvaltıya ilave olarak verilir. Bir haftanın sonunda bebeğiniz bir tam yumurta sarısı yiyebilir. İyice alışmış olan çocuklara yumurta kayısı kıvamında verilebilir. Yumurtanın beyazının bir yaşında önce verilmesi genellikle tercih edilmez.

Tahıllı Çorbalar:

Mercimek, yoğurtlu yayla, acısız tarhana çorbası gibi gıdalar, taze sebze çorbalarına alıştırılmış olan bebeklere 7. aydan sonra değişik tatları öğretmek amacıyla verilebilir.

Köfte:

Sebze çorbasıyla birlikte, yağsız sinirsiz üç kez çekilmiş dana kıymasından baharatsız olarak hazırlanmış 1-2 köfte 6. Aydan itibaren verilebilir.

Balık ve Tavuk:

Bebeğiniz yedi sekiz aylık olduğunda kıymaya alternatif olarak püre halinde öğle öğününde tavuk ve kılçıksız balık eti verebilirsiniz.

Karaciğer:

Kuzu ciğeri tercih edilir. Az tuzlu suda haşlanır, zarı çıkarılır, rendelenerek balık ve tavuk etleriyle dönüşümlü olarak sebze çorbalarıyla birlikte verilir.

Çay:

Çayın besleyici hiç bir değeri yoktur. Aksine diğer gıdaların besleyici değerini düşürür, barsaklardan demir emilimini bozarak kansızlığa yol açabilir. Bu bakımdan süt çocuğu beslenmesinde yeri yoktur.

6-8 AYLIK BEBEKTE BESLENME ŞEMASI:

1. Öğün (saat 06.00-07.00)

Kahvaltı + Anne Sütü

Ara Öğün (saat 09.00-09.30)

Meyve Suyu

2. Öğün (saat 11.30-12.30)

Et + Sebze Maması + Anne Sütü

Ara Öğün (saat 15.30-16.00)

Yoğurt + Meyve Püresi + Ekmek

3. Öğün (saat 18.30-19.30)

Sütlü Muhallebi + Anne Sütü

Gece Öğünü

Anne Sütü (1-2 kez)

Anne sütü verilmeyen bebeklerde bunun yerine uygun şekilde hazırlanmış hazır mama verilebilir. Ancak unutulmamalıdır ki hiç bir mama anne sütünün tam olarak yerini tutamaz. Bu nedenle bebeğinizi kendi sütünüzle beslemek için olabildiğince gayret gösteriniz.

9-12 AY ARASI BEBEĞİN BESLENMESİ:

Çocuğunuz için bu dönemde özel yiyecekler hazırlamanıza gerek yoktur. Yetişkinler için pişirilen tüm ev yemekleri az yağlı püreler halinde bebeğe verilebilir.

Örnek Mönü:

Sabah: Kahvaltı

1 Bardak şekersiz süt

1 Yumurta sarısı

1 Tatlı kaşığı reçel ya da pekmez

1 Çay kaşığı yağ

1 İnce dilim ekmek veya 3-4 adet bisküvi

Ara: Meyve püresi

Öğle: Kıymalı sebze püreleri

Dolma içleri, sebzeli köfteler

Kuru baklagil püreleri

Bir dilim ekmek içi (sebzelerle)

Akşam: Muhallebi (veya öğle öğünün aynısı)

Sebze olarak bakla ve patlıcan bebek beslenmesinde tercih edilmez. Bir yaşına basan bebekler aile sofrasına oturtulur, kendi kendine yemesi için teşvik edilir. Diğer sütlü besinlerin yanı sıra günde bir bardak süt içmesine özen gösterilir.

1-5 YAŞ ÇOCUK BESLENMESİ:

Dokuz aydan sonra çocuğun temel gıdası olmaktan çıkan anne sütü 2 yaşına dek anne için uygun olan bir zamanda kesilebilir.

Bir yaşından sonra 13-14 aylık olan çocuğa, çatal kaşık kullanma alıştırmaları yapılabilir. Ailenin diğer fertleriyle birlikte sofrada oturan çocuğun ayrı tabağı olmalı, neyi ne kadar tükettiğine dikkat edilmelidir.

Bu dönemde de çocuklar günde dört öğün beslenmeli, temel besin gruplarından (süt ve sütlü gıdalar .. etler, yumurta ve baklagiller .. sebze ve meyveler .. unlu ve nişastalı besinler) yeterli ve dengeli tüketmelidirler.

Ülkemizde en sık yapılan hatalardan biri çocuğu yemek suyuyla beslemektir. Hiç bir besleyici değeri olmayan bu beslenme biçimi uygulanmamalıdır.

Her gün yarım litre süt çocuklara verilmelidir. Süt her şekilde verilebilir. Sütün içerdiği kalsiyum çocukların gelişimi için çok önemlidir. 25 gram peynirde de 200 gram sütteki kadar kalsiyum vardır.

Her gün et ve baklagillerden bir ikisi beslenme listesinde bulunmalıdır. Her gün bir yumurta yedirilmelidir. Düzenli et verilen çocuklara gün aşırı olabilir. Günde bir ya da iki kez sebze verilmelidir.

Günde bir iki kez meyve yenmelidir. Fazladan bir öğün meyve vermek sebzenin yerini tutabilir. Meyve suları da meyvenin yerine geçebilir.

Günde bir iki kez nişastalı besinler ve üç dilim ekmek beslenme listesinde bulunmalıdır. Çocuklara olabildiğince erken dönemde kendi kendilerine çatal kaşık kullanarak yemeleri öğretilmelidir.

Her çeşit şekerleme, pasta, kek, dondurma sık sık verilmemesi gereken yiyeceklerdir. Öğünler arasında çocuğa şekerleme vermek iştahı azaltarak yetersiz beslenmeye yol açtığı gibi diş çürüklerinin de önde gelen nedenidir.


Hürriyet

Etiketler: , , , , , ,

<$BlSistit için önlem alın!

<$Bl

Erkeklerden farklı anatomik yapıları nedeniyle kadınlarda daha sık görülen sistit, ihmal edildiği taktirde kronik sistit, mesane ve böbreklerde kalıcı hasara neden olabiliyor.

Yaz aylarında deniz ve havuzda sistite yakalanma riski çok fazla.

Üroloji uzmanı Op. Dr. Mehmet Kırdar, hijyenin kötü olduğu toplu yaşanılan yerlerde, okullarda, temizlik alışkanlığının yerleşmediği bölgelere yapılan seyahatlerde hastalık riskinin bulunduğunu belirtti.

Yaz sezonunda daha fazla görülüyor
Op. Dr. Kırdar, yaz aylarında deniz ve havuz sezonunda sistite yakalanmanın kolay olduğunu vurguladı.

İdrar yoluna giren mikropların, bölgeyi iltihaplandırdığını belirten Op. Dr. Kırdar, bu mikropların mesaneye ilerleyerek yerleşme olanağı da bulabileceğine dikkat çekti. Op. Dr. Mehmet Kırdar, özellikle yaz günlerinde bol su içmenin, idrar yolunun yıkanmasını sağlayarak enfeksiyondan koruyacağını belirtti.

Doktora başvurulması gereken durumlar:

•İdrar sorunları (idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, idrarda bulanıklık ve kötü koku),
Cinsel ilişki esnasında ağrı hissi,
•Ateş,
•Yorgunluk,
•Terleme,
•Kusma ve bulantı.

Sistite yol açan durumlar:

•Mesane boşalmasını engelleyecek durumlar,
•İdrar yolunda tıkanma, daralma,
•Diabet hastalığı,
•İdrar sondası kullanımı,
•Hamilelik,
•Yeterince temizlik yapılmaması,
•Yaşlılık,
•Kötü hijyen koşulları,
•Düzgün tuvalet alışkanlığı olmaması,
•Doğumsal bozukluklar
•Korunmasız, aşırı seks,
•Sistit yeni evli kadınlarda da görülür. Balayı sistiti adı verilen bu türün görülme sıklığı oldukça fazladır.


Sistit için önlem alın!


Sistitten korunma yöntemleri:

•Tuvaletten sonraki temizliğe özen gösterilmeli (özellikle anatomik yapı nedeniyle önden arkaya doğru yapılmalıdır ancak aşırı hijyen takıntısı normal vajinal bakteri yapısını -flora- bozabileceğinden dikkatli olunmalı),

•Mesanedeki bakterilerin dışarı atılması için sık idrara çıkmak önemli, idrar tutulmamalı,
Doğru iç çamaşırı tercih edilmeli (naylon, sıkı ve g-stiring iç çamaşırları tercih edilmemeli ve sık çamaşır değiştirilmeli) ,
•Her gün iç çamaşırı değiştirilmeli,
•Gün boyunca bol su tüketimi sağlanmalı,
•Kahve, çay, alkol gibi içecekler en aza indirilmeli,
•Genital bölge günlük olarak hafif bir sabunlu suyla temizlenmeli,
•Cinsel ilişkiden sonra idrara çıkılmalı,
Özelllikle yazın kalabalık ve kirli havuzlara girmekten kaçınılmalı


CNNTürk

Etiketler: , , , , , , ,

<$Bl


Uzmanlar hamilelere karpuz tavsiye ediyor

Yaz günlerinin bol sulu ve serinletici meyvesi karpuzun hamileler için önemli faydaları olduğunu belirten uzmanlar, hamilelere günde 300 gramlık, bir dilim karpuz yemelerini tavsiye ediyor.

Karpuzun hamileler için sağladığı faydalardan bazıları şöyle sıralanıyor: Karpuz, mide yanmasını hafifletir.

Vücutta su toplanmasını önlemeye yardımcı olur. İçeriğindeki yüksek sıvı ve meyve şekerleri, bulantıları hafifletir ve vücudun susuz kalması önler. İçerdiği mineraller, gebeliğin son üç ayda sık yaşanan krampları önlemeye yardımcı olur. İyi bir lif kaynağı olduğundan bağırsak hareketlerini düzenler. Karpuz, domatesten daha fazla likopen içeriyor. Bir antioksidan madde olan likopen ise kanserden ve kalp-damar hastalıklarından korunmaya yardımcı olur, bağışıklık sistemini güçlendirir ve cildin doğal güneş koruma faktörünü artırır. Ayrıca likopen hamilelikte karşılaşılan ciddi sorunlardan biri olan preeklempsi riskini önemli ölçüde azaltır. Karpuzun 100 gramında 4 miligram likopen bulunur.

A, C ve B6 vitaminleri ile potasyum ve magnezyum minerallerini de bol miktarda içerdiğinden anne karnındaki bebeğin beynin, sinir sisteminin ve bağışıklık sisteminin gelişimi açısından büyük önem taşır.

Sabah

Etiketler: , , , , ,